İsrail işgal güçlerinin 8 Aralık 1987 günü Gazze’deki Cebaliye mülteci kampına düzenlediği atak, Filistin’de uzun müddettir bastırılmakta olan bir halk isyanının da tetiğini çekmişti. Kısa müddet içinde Gazze’nin her sokağına yayılan ayaklanma, akabinde Kudüs ve öteki kentlere de sıçradı. İsrail ordusunun sivil halkın üzerine tanklarla ve tam teçhizatlı askerlerle yürüdüğü çatışmalar sırasında, Filistinlilerin elindeki tek silah sapan taşlarıydı. Tanklara taşlarla direnen Filistin çocuklar, kısa mühlet içinde ayaklanmanın da sembolüne dönüştü.
1990’ların başına kadar devam eden olaylar, yakın tarihte “İntifada” (Patlama, Ayaklanma) ismiyle anılır. İntifada’nın en değerli sonucu ise, 1987’nin sonunda İslami Direniş Hareketi’nin (Arapça’daki kısaltma ismiyle, Hamas) kurulması oldu. Hamas, İslâmî hassasiyetler çerçevesinde direniş gösteren bir yapılanma olarak, Mısır merkezli Müslüman Kardeşler Teşkilâtı’ndan ilham alıyordu.
Hamas’ın ortaya çıkışı İsrail idaresiyle Yaser Arafat çizgisini birbirine yaklaştıracak, bu süreç nihayet 1993’te Oslo Anlaşması’nın imzalanmasına yol açacaktı. Oslo ile, Yaser Arafat’ın başkanlığında bir “Filistin Yönetimi” kuruluyor, böylelikle Hamas’ın siyaset sahnesi dışına atılması amaçlanıyordu.